“Bu akıl tutulması içinde bu tüzük bir daha genel kurula gelmez”.

“İnşallah Beşiktaş'ı mağlup ederiz, bu travmayı yönetim ancak  böyle atlatır”

“Yöneticiler için en  büyük travma ibra edilmemektir. Albayrak yönetimi ibra edilmedi ama bu yönetimden daha olgun bir şekilde salonu terk etti”.

 Trabzonspor yönetim kurulu tarafından tüzüğün kongrede üyeler tarafından red edilmesinden sorumlu tutarak, Trabzonspor kulübü ile avukatlık ilişkilerine son verilen Divan başkanı Cengiz Çebi açtı ağzını yumdu gözünü.

Çebi Tüzüğün geçmemesinden dolayı yönetimin kendisini sorumlu tutmasına bir anlam veremediğini söyledi. Yönetim benimle avukat olarak çalışmak istemeyebilirdi ancak bunu kongreden  hemen sonra yapmamalıydı. İki ay bekleyip benle görüşseydiler daha doğru olurdu !dedi

YÖNETİM YANLIŞ YAPTI

Trabzonspor'un 1997 yılından beri avukatlığını yapan ve bir çok kongresinde, kongre  divan başkanlığı görevini üstlenen avukat Cengiz Çebi yönetimin kendisini suçlu  ilan etmesine bir anlam veremediğini söyledi.

16 maddeyle ilgili bir sürü tartışma yaşandığını ifade eden Çebi “ Tüzük tadilat komisyonunda  üye giriş aidatı ve yıllık aidatı miktarının yükseltilmesi konusunda bir sürü  tartışma yaşandı. Çünkü rakamlar ayrıydı. Tartışmaya sonunda kabul gören olağanüstü tüzük tadilat kongresine gelen rakamlar oldu. Üyelik için rakamlar dışında tüzük tadilat komisyonunda daha ağırdı. Katı disiplin isteyen şeyleri silelim dedik. Tüzüğün 16 maddesinde bazı değişiklikler yaptık.Özellikle komisyonda giriş aidatı ve yıllık aidatının miktarının belirlenmesinde bir hayli tartışma yaşandı.

ÖREN MUHALEFET EDECEĞİN SÖYLEDİ

Eski genel sekreter  Mahmut Ören Trabzonspor üye profilinin yönetimin önerdiği 500 YTL yıllık giriş, 120 YTL lık aidat teklifine uymayacağını söyledi. Kendisi bu rakamın yüksek olduğunu belirterek karşı çıktı ve  makul bur rakam söyledi. Benim rakamlarım ise yönetiminkinden de fazlaydı. Ören  kendi tarafından bakıp rakamların düşük tutulmasını istedi. Ben ise kendi tarafımdan bakıp yönetimin kongreye getirdiği rakamların çok üstünde bir rakam önerdim. Mahmut Ören  kongreye rakamların bu şekilde getirilmesi halinde muhalefet yapacağını tüzük hazırlanırken söyledi. Onun görüşünün içersinde tutarlı sebepleri vardı, bize şunu söyledi” Ben rakamları yüksek görüyorum. Eğer bunu kongreye böyle getirirseniz beni kongre salonunda bu maddeye muhalefet ederken görürseniz sakın şaşırmayın,  Çünkü bu rakamlar Trabzonspor'un  lehine değil. İsterseniz buna şimdi burada muhalefet şerhi koyduğumu belirtin. Trabzonspor kulübü bu yolla farklı yerlere gider” dedi

Yöneticiler özellikle  tüzük tadilat komisyonunda yer alan avukat arkadaşımız Sibel Suiçmez'in itirazına  alınganlık gösterdiler. “Komisyon üyesi bunu nasıl yapar” diyorlar. Be Müslümanlar komisyon çalışması bitti. Yönetim kurulu aldı tüzüğü inceledi, ya da incelemedi bilmiyorum. Ama incelemiştir diye düşünüyorum. Sonra yöneticiler bana  geldiler ben kulübün avukatıyım.  Şunları şunları değiştiriyoruz dediler. Çünkü tüzüğün redaktesini ben yazıyorum. Tüzüğü redakte ederken de hiç bir komisyon üyesine haber vermedik. Komisyon başkanı da bende kimseye haber vermedik. Tüzüğü  redakte ettim. Hatta ben aradım yönetimi, Gelin de tüzük  tadilat komisyonun hazırladığı tüzükte nerde değişiklik yapacaksınız onları yazalım.Çünkü ben tatile gidiyorum geldiğimde de zaten tüzük tadilat kongresi yapılacak.. Tüzüğün baskısı falan yetişmez dedim. Zaman olmaz değişiklik yapılacaksa yapalım dedim yönetime.

69 MADDE ÇOK TARTIŞILDI

Sibel hanımın itiraz ettiği 69 maddeyi tüzük tadilat komisyonun da  tartıştık.. Bu öneriyi tüzük tadilat komisyonunda, yönetim kurulu adına görev yapan arkadaşlarımız da komisyona getirdi. Ancak orda tüzüğe koyulmadı. Bunu yönetim kurulu sonradan ekledi tüzüğe. Her Divan kurulu üyesi sadece bir başkan adayına oy verebilsin” dediler.

Tüzük tadilat komisyonunda biz buna karşı çıktık. Bunun doğru olmayacağını ve olmasının imkansız olduğunu söyledik. Bu şekilde açık oya dönüşüyor dedik. Ben onlara şu örneği verdim. “Sayın Ali Sürmen sayın Hasan Yener ikinizde diyelim başkan adayı oldunuz.Ben ikinizi de seviyorum. Divan kurulu üyesiyim ve birinizi tercih etmek zorunda kalacağım. İkinizde başarılısınız “

Birde yönetim 15 kişi. Ancak başkan adayı  3 kişiyle müracaat etmesi yetiyordu. Nasıl olacak ki bu iş.  Başkan adayları listeleriyle gelse şunu dersiniz “Bu liste iyi bunu tercih edeyim, ama gelmiyor. Başkan adayının 3 kişiyle müracaatı yetiyor. Yönetimine alacağı  diğer 12 kişiyi tanımıyorsunuz. Eğer o madde geçseydi çok yanlıştı. Bu kez divan üyesi listeyi görmeden tercih yapmak zorunda kalacaktı. Biz karşı çıktık. Ancak bu madde  komisyon toplantısından sonra yönetim tarafından tüzüğe eklendi..Komisyon bu maddeyi farklı hazırlamıştı.Yönetim bunu değiştirerek kendi istediği biçimde tüzüğe sonradan eklendi. Her Divan kurulu üyesi bir başkan adayına imza vermesi maddesi yönetim kurulu tercihiydi.

DOĞRU MADDELER DE GEÇMEDİ

Bakın iyiler ve kötüler karıştı. Mesela Trabzonspor'a başkan adayı olma şartına bir yıllık yöneticilik yapmış olma şartı getirilmesi doğruydu. Ama oda bu maddenin içinde kaybolup gitti, red edildi. Yani eksikler fazlalar  daha sonra küçük rötuşlar daha sonrada yapılırdı. Ortaya çıkan ürün bizim ürünümüzdü. Biz bu maddenin tüzüğe bu şekilde konulmasına karşı çıkmadık.

DEĞİŞTİRMEYECEĞİZ DEDİLER SÖZLERİNDE DURMADILAR

Eski genel Sekreter Mahmut Ören, Kanal Mavi de  programa katıldı. Orda tüzük tadilat komisyonunda yaşanan bir çok şeyi söylemedi. Kulübü korumak için bir çok şeyi de açıklamadı. Bakın Tüzük Tadilat Komisyonunun İlk toplantısında Yönetim adına görev alan yöneticilere, eski genel sekreter Ören şunu sordu  ” Biz  burada toplantılar yapıyor yeni  tüzüğü hazırlıyoruz. Biz tüzük tadilat komisyonu olarak tüzüğü hazırladıktan sonra, siz yönetim olarak hazırlanan bu tüzüğe herhangi bir madde ekleyecek misiniz? Komisyon başkanlığını Trabzonspor yöneticisi Ali Sürmen yapıyordu. Ören'in bu sorusuna karşılık Sürmen” Hayır her şey burada halledilecek. Zaten biz yönetim adına buradayız yönetim değişiklik yapmaz. Komisyondan çıkan haliyle tüzük kongreye gidecek. Bu tüzüğü de kongrede Trabzonspor yönetimi değil, komisyon savunacak” dedi. Sonra tüzük delik deşik edildi..

150 OY OLSUN İSTENDİ

Bakın başkan adayı belirlenmesinde tüzüğün maddesini hazırlıyoruz. Bir öneri geldi. Divan kurulu üyelerinin  150 sinin oyu gerekli olsun dendi. Biz yönetim tarafından götürülen bu öneriye sıcak bakmadık. Mesela başkan adayı şunu dese ne yapacaktık.”Kardeşim ben geçtiğimiz kongrede bin oy aldım. Divan kurulu benim önümü kesmeye başkan adaylığımı engellemeye çalışıyor” şeklinde bir açıklama yaparsa. O zaman biz ne yapacaktık?.. Gelin şunu şöyle yapalım önerisi getirdik.”Siz yönetim kurulu olarak toplanın. Bunun bir adını koyun. Bize başkan yarın bize şöyle derse biz onları reddetmeyiz. Siz göğüsleyecek olduğunuz şeyi alın getirin onu yazalım. Benim umurumda değil. Neticede tüzük sizin teklifiniz olarak kongreye gelecek. Biz bunu böyle yazarız bu seferde itirazlar yükselir. Başkan da derki uğraşacak olduğumuz şey bu mudur ya yapmayın şunu değiştirin şunu. Başkanın isteği olunca hangi birimiz ona yok diyeceğiz. Hayır, biz bunu böyle yaptık değiştiremeyiz demeyiz.

ŞENER HEPİMİZİ RAHATLATTI

Tüzük  komisyonu toplantıları sırasında  çok tartıştığımız bir konuda başkan Sadri Şener bizi çok rahatlattı. Öyle bir konu vardı ki kulübü koruyacak sübabı kaldırmıştık. Başkan Sadri Şener in bir önerisi ile kulübü koruyacak daha büyük bir sübap koyduk tüzüğe. O maddede şu ”Kim ki kulüp aleyhine icra  takibi yapar,yada kulübün gelirlerine  temlik koyarsa başkan adaylığı engellensin. Bu en büyük sübab o oldu. 2004 tüzüğünde bir sübabı vardı. Komisyonda o sübabı çekip çıkardılar. Anlamsız bir hale düştü .Bu temlik meselesi boşta kaldı. Başkan Şener feryat etti, bu tartışmalardan haberi varmış gibi bir şey söyledi. Bu kulübün böyle sübaplara ihtiyacı var, çok hoşuma gitti. Bizim kabul etmeyi düşünemeyecek olduğumuzu o getirdi ve monte ettik. Bunların hepsi oldu.

SUİÇMEZ HAKLI TEPKİ GÖSTERDİ

Sibel hanım konuştuğunda haksız mıydı? Haklı. Sibel dedi ki “Siz yönetim katmanı olarak bir şey konuştunuz ama sonra önümüze farklı bir şey getirdiniz. Ama bunları kim biliyor. Sadece 2 asil  birde yedek yönetici. Onlarında tavrı ne oldu.  Onların da tavrı herhalde diğer yöneticileri önceden bilgilendiremediler.

2 AY BEKLESEYDİLER

Benim neden avukatlık görevimden alındığım belli değil. İşin arka planında ne olduğunu bilmiyorum.. Bana bu genel kurulda çok sinirlenip kızmış olabilirsin. İstediklerin olmadığı için bana  çok kızabilirsin  Ancak yöntem bu olmamalıydı.. İki ay geçer aradan başka bir büroyla çalışmak istiyoruz emeklerine teşekkür ederiz dersiniz bu işte kolayca halledilir. Biz 1997 yılında M. Ali Yılmaz ile beraber başladık. Arkasından gelen hiç bir yönetimle bir sorun yaşamadık. Biz her gelen yeni yönetim kuruluna şunu söyleriz' Hayırlı olsun. Bizimle çalışmak zorunda değilsiniz. Biz Trabzonsporluyuz bizim sözleşmemiz aya kadar uzuyor diye bekletilmez başka bir yerle çalışmayı düşündüğünüzü söylerseniz bugün derhal ayrılabiliriz'..Bu yönetim göreve başladığında da onlara aynısını söyledim.Söylediğim gibi 2 ay sonra sessiz sedasız gürültü patırdı olmadan daha şık bir ayrılık olabilirdi..

Allah'a şükürler olsun diyorum.Yinede teşekkür ediyorum.Çünkü beni insanların önüne görevini yapmayan , avukatlık hizmetlerini aksatan biri olarak atabilirlerdi.Eğer kötü niyetli olsalardı.Şükürler olsun ki ben Genel Kurul sebebiyle görevden alındım.Belki bir gün bitecekti, böyle bitirdiler Allah razı olsun.

 ÖNERGE VERİLMESİ TARTIŞILDI

Tüzük değişiklikleri kongrelerinden 2002 'deki geçmeyen geri çekilen, 2004 deki ve geçen Pazar günü gerçekleştirdiğimiz Genel kurul. Şimdi katılım konusunda denir ki her üye tek başına bir önerge verir. Bu görüşülüp tartışılır. taraftar bulursa bu geçer. Neticede bu 200 kişilik bir dernek de olabilir. Bir kişi önerge verir 80 kişi kabul eder. Ama yasa bunu mutlak görmüyor. Tüzüğe ve yasaya göre salondakilerin yüzde onu bir önerge getirirse gündeme alacaksın. Bende böyle yapıyorum. Önergelerde yüzde onu arıyorum. Şimdi biz kaç kişilik 6000 kişilik bir derneğiz. Bende burada yüzde onu arıyorum. Bu benim yorumum. Bir başkası bu yorum yanlıştır diyebilir. Kendi yorumunu yapmış olur. Bu benim kendi yorumum. Bakın bu bana pazar günü divanda soruldu. Herkes bir tane önerge veremeyecek mi? diye. Hayır dedim. Salonda 350 kişi var hepsine önerge hakkı verdiğimizi düşünün o kongre biter mi? Kanun ve yönetmelik bu konuda bana bu hakkı veriyor.

BEN 2 AY ÖNCEDEN HAZIRLANIRIM

Bakın ben Kongrede divan başkanı olmayayım dedim. Israr ettiler. Yok ille de sen ol dediler.Ben bu nedenle iki aydır neler olabilir önergeler nasıl gelir. Kongrede neler yaşanır ben ne yapmalıyım diye  planlar yaptım. İki ay kongreyi beynimde canlandırdım.

Kongreden bir gün önce Divan Kurulu, yönetim kurulu üyeleri ve benim katıldığım bir toplantı yapıldı. Bu toplantı yapılacak olan genel kurulun faaliyetini nasıl yürütüleceği için düzenlenmişti. Fakat oradaki gelişmeler ertesi günkü genel kurulunun konuşulmasına izin vermedi. Sayın Yener o toplantıda tüzüğün ne şekilde oya sunulacağının kararlaştırıldığını söylüyor bence yanlış hatırlıyor orada ne yazık ki ertesi günkü genel kurul önergenin hangi sayı ya da oranda olacağı dışında konuşulmadı. Benim itirazımı dinlemediler. Mutlaka divan başkanı siz olacaksınız diye söylediler. Bunun dışında da genel kurul konuşulmadı.

Genel kurul toplantısından sonra ertesi gün sabahleyin bir yönetici Albayrak için iki kez oy saymıştın bunu da sayabilirdin, bir başka üye aynı gün öğlenden sonra senden başka sayan mı vardı 145 deseydin kim ihtiraz edecekti. Diye serzenişlerini belirttiler. Söyleyecek bir şeyim olamazdı takdirini kamuoyuna bırakırım.

Yönetim kurulu uzlaşmacı olsaydı zaman içerisinde de uzlaşma sağlayabilirdi. Ancak tüzük taslağı hiçbir maddesinde değişiklik olmaksızın geçmesi konusunda ısrarcı oldukları için sorun doğdu, esnek olabilseydiler sorun yaşanmayacaktı.

 Uygula sırasında kuşkusuz hatalarım olabilir. Örneğin, iki aidat önergesini oylarken Sayın Atalay'ın dediği gibi keşke yönetimin önergesini önce oylasaydık o kabul edilmeyince belki diğer önerge sayı bulurdu ve kulübümüze birkaç kuruş daha para girerdi. Ancak o sırada düşünemezdim usul sonra gelen önergenin oylanması, meclis TV izleyenler bunun böyle olduğunu görür. Neticede hatalarım vardır olabilir ancak bunların hata değilse kasıt gibi algılanmışçasına bir sonuç ortaya çıkartılması üzücü olmuştur"