23.11.2024
Akupunktur,vücut yüzeyindeki bazı nokta veya noktalara iğne batırılması ile hastalıkları iyileştirmeyi amaçlayan bir tedavi yöntemidir.Akupunktur,latince bir kelime olup,iğne manasına gelen `acus` ile delmek,iğnelemek manasına gelen `punctura` kelimelerinden türemiş,batı dillerinde `acupuncture` halinde kullanıma girmiştir.Türkçe’ye `iğnelemek` olarak tercüme edilebilir. Akupunkturla Tedavi yönteminin geçmişi yüzyıllar öncesine dayanmaktadır.Her ne kadar Çin topraklarında uygulanmaya başlansa da,bu toprakların Uygur Türklerinin yaşadığı topraklar olduğu düşünülürse,bu yöntemin bir Türk Tedavi tarzı olduğunu iddia edenler de vardır. Akupunktur,tamamlayıcı bir tıp yöntemidir.Yanlış bir anlayışla,mevcut tıbbın rakibi olmadığı gibi,alternatifi olarak da görülemez.Artık tüm dünyada Akupunkturla Tedavi,mevcut tıp yönteminin gerekleriyle beraber uygulanan ve kabul görmüş bir tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Akupunktur tedavisinde prensip,bu iş için özel olarak üretilmiş steril iğnelerin ,sterilite kurallarına uygun olarak ,belirli deri ve kulak noktalarına çeşitli açılarla ve bazı özelliklerle batırılmasıdır.Daha sonra bu iğneler belli bir süre batırıldığı noktada bırakılır.Gerekirse elektrik akımı verilir.İğnelerin batırılış durumları,vücutta kalma süresi,verilen elektrik akımının gücü ve süresi tedavinin başarısında en büyük etkendir. İğneler,altın,gümüş,bakır ve paslanmaz çelikten yapılır.Ancak tedavide etkili olan iğnenin yapılış malzemesinden çok iğnelerin batırıldığı noktalardır.Çünkü buradaki amaç,vücuttaki belli noktaların uyarılmasıdır,iğne doğru yer ve noktaya doğru oranda ve açıda girmezse,bu amaca ulaşmak mümkün değildir. Bir hekim olarak en çok karşılaştığımız soru,iğnelerin acı verip vermediğidir.Esasında usulüne uygun olarak uygun yere batırılan iğne acı vermez,iğnelerin büyük bölümü kılcal kalınlıktadır.Ancak,insanların ağrı eşikleri farklı olduğundan,değişik kişiler,değişik tepkiler vermektedirler.Hatta iğne sözünü duymakla yada iğneyi görmekle bile aşırı tepki veren hastalar vardır.Bu çok hassas kişiler ve çocuklar için lazer yöntemiyle iğnesiz tedavi yöntemleri de vardır. Akupunkturla tedavi yönteminin en önemli metodlarından birisi de kulak akupunkturudur.İnsan vücudundaki her organın kulakta bir karşılığı bulunmaktadır.Kulak akupunkturu vücut akupunkturuyla beraber uygulanırsa daha çabuk sonuç alınmaktadır.Çünkü kulaktaki noktaların iç organlarla bağlantısı direktir. 1979 yılında Dünya Sağlık Örgütü(WHO),akupunkturla tedavi edilebilen hastalıkların listesini yayınlamıştır.Bunlardan bazıları şunlardır: Akut sinüzit-Akut rinit Akut bronşit-Astım Bronşit-Ses kısıklığı Hıçkırık-Gastrit-Ülser-Kolit-Kolesistit Obesite Baş ağrıları-Migren Trigeminal nevralji Fasial paralizi-İnmeler-Kas Hastalıkları R.Artrit-Artrozlar Nokturnal Enuresis Sedef-Akne Kulak çınlaması-Meniere Sigara ve Alkol Bağımlılığı TipII Diabet
Akupunktur yönteminin hastalıklardaki tedavi süreci,hastalığa ve cevap alma süresine göre değişir.Bazı durumlarda 15-20 seansa kadar sürebilir.Seans süresi ise haftada en az 2-3 kez,20-30 dakikadır. Akupunktur,ülkemizde ve diğer ülkelerde hekim olmayan kişilerce yıllarca uygulanmıştır.Maalesef hala hekim olmayan kişilerin,illegal olarak,hiç bir hijyen kuralına uymaksızın yapmaya çalıştığı uygulamaları duymaktayız. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı tarafından ,akupunktur uygulaması izni sadece hekimlere verilmiştir.Sağlık Bakanlığı,Akupunktur Uygulama eğitimi almış hekimlere `Akupunktur Uygulama Sertifikası`vermektedir.Bu nedenle,akupunkturla tedavi olmayı düşünen hastaların,öncelikle araştırmaları gereken husus,tedavi olacakları kişinin mutlaka sertifikalı bir tıp doktoru olup olmadığının araştırılmış olmasıdır.Birey ve toplum sağlığı açısından bunun önemi büyüktür.
|